top of page

Botox Uygulaması

Botoks Nedir?

Botoks, Clostridium botulinum bakterisinden elde edilen bir nörotoksin olan botulinum toksin kullanılarak yapılan bir estetik tedavi yöntemidir. Kaslardaki sinir sinyallerini geçici olarak bloke ederek çalışır, böylece kasların kasılmasını engeller. Kırışıklıkların ve ince çizgilerin görünümünü azaltır.

Nasıl Etki Gösterir?

Botoks, enjeksiyon yoluyla hedeflenen kaslara uygulanır. Sinir uçlarından kaslara sinyal iletilmesini engelleyerek kasların gevşemesine neden olur. Bu, kasların kasılmasını önler ve böylece cilt üzerindeki kırışıklıkların ve çizgilerin görünümü azalır. Tedavi, dinamik kırışıklıklar olarak bilinen, yüz ifadeleri sırasında oluşan kırışıklıklarda özellikle etkilidir.

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • Alın bölgesindeki yatay çizgilerin tedavisi

  • Kaş arasındaki dikey çizgilerin (glabellar çizgiler) giderilmesi

  • Göz çevresindeki kaz ayağı çizgilerinin azaltılması

  • Boyun bölgesindeki dikey bantların düzeltilmesi

  • Aşırı terleme (hiperhidroz) tedavisi

  • Gummy smile (diş etlerinin fazla göründüğü gülüş) düzeltilmesi

  • Migren tedavisi

  • Çene hattındaki kasların gevşetilmesi (Nefertiti Lift)

  • Bruksizm (diş sıkma) tedavisi

 

Avantajları

  • Hızlı ve etkili sonuçlar:  Botoks enjeksiyonları genellikle 7-14 gün içinde etkisini gösterir ve sonuçlar yaklaşık 4 ay boyunca devam eder.

  • Ameliyatsız bir tedavi seçeneğidir, bu nedenle iyileşme süresi gerektirmez.

  • Tedavi süresi genellikle kısa olup, yaklaşık 10-20 dakika sürer.

  • Minimal invazivdir, bu nedenle enjeksiyon bölgesinde yalnızca hafif kızarıklık ve şişlik gibi minimal yan etkiler görülür.

  • Hem estetik hem de medikal amaçlarla geniş bir kullanım yelpazesine sahiptir.

 

Tedavi Süreci

Botoks tedavisi genellikle hızlı ve rahattır. İşlem öncesi, tedavi edilecek alanlar belirlenir ve cilt uygun şekilde temizlenir. İhtiyaca göre tedavi bölgesine topikal bir anestezik krem uygulanabilir. Botoks, ince bir iğne ile hedeflenen kaslara enjekte edilir. Tedavi genellikle 10-20 dakika sürer ve hemen sonrasında normal günlük aktivitelere dönülebilir.

Botoks Uygulaması Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

1.İlk 4 Saat Başınızı Dik Tutun:Botoks uygulamasından sonra, başınızı dört saat boyunca dik tutmanız önemlidir. Yatmak veya başınızı aşağıya eğmek, toksinin hedeflenen kaslardan istenmeyen bölgelere yayılmasına neden olabilir.

2.İlk 24 Saat Egzersizden Kaçının:Yoğun egzersiz veya fiziksel aktivitelerden kaçınmalısınız. Bu tür aktiviteler kan dolaşımını hızlandırabilir ve Botoks’un farklı bölgelere yayılmasına neden olabilir.

3.Tedavi Edilen Bölgelere Dokunmayın:Enjeksiyon yapılan bölgelere masaj yapmaktan veya ovuşturmaktan kaçınmalısınız. Bu, Botoks’un istenmeyen bölgelere yayılmasına neden olabilir.

4.Alkol ve Kan Sulandırıcı İlaçlardan Kaçının:Alkol ve aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlardan kaçınmalısınız, çünkü bu maddeler enjeksiyon bölgelerinde morarma ve şişlik riskini artırabilir.

5.Aşırı Sıcak Ortamlardan Kaçının:Sauna, buhar odası, hamam, sıcak duş veya güneşlenme gibi aşırı sıcak ortamlardan 24 saat boyunca kaçının. Isı, Botoks’un etkinliğini olumsuz yönde etkileyebilir.

6.Makyaj Yapmaktan Kaçının:İlk 24 saat boyunca enjeksiyon bölgelerine makyaj uygulamaktan kaçının. Bu, cildin iyileşmesine engel olabilir ve enfeksiyon riskini artırabilir.

7.İlaç Kullanımı:Eğer işlem sonrası bir ağrı ya da rahatsızlık hissediyorsanız, hekiminizin önerdiği bir ağrı kesici kullanabilirsiniz. Ancak, kan sulandırıcı etkisi olan ilaçlardan kaçınmalısınız.

 

Tedavi Sonrası

Tedavi sonrası, enjeksiyon alanında hafif kızarıklık, şişlik ve nadiren morarma görülebilir. Bu etkiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Enjeksiyon yapılan alanlara baskı uygulamaktan ve başınızı aşağıya eğmekten kaçınmanız tavsiye edilir. Tedavi sonuçları genellikle 3-5 gün içinde görünmeye başlar maksimum etki 7-14 gün içinde elde edilir.

Tedavi Sonrası Riskler

  • Enjeksiyon yapılan alanlarda geçici morarma, şişlik ve kızarıklık olabilir.

  • Asimetri, kaş düşüklüğü veya göz kapağı düşüklüğü gibi geçici komplikasyonlar gelişebilir.

  • Nadiren baş ağrısı, grip benzeri semptomlar veya mide bulantısı gibi sistemik yan etkiler görülebilir.

  • Botoksun etkisi geçicidir, bu nedenle istenmeyen bir sonuç oluşursa, etki genellikle birkaç ay içinde kaybolur.

 

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Botoks tedavisinin etkisi geçici olduğundan, genellikle 3-6 ayda bir tekrarlanması önerilir. Ancak seans sayısı ve aralıkları, kişinin ihtiyaçlarına ve tedavi edilen alana göre değişiklik gösterebilir. Tedavi planınızı belirlemek için hekiminizle birlikte karar vermeniz önemlidir.

Botox Girne Dermatoloji Etikan

Dolgu (Hyaluronik Asit) Uygulamaları

Hyaluronik Asit Dolgular Nedir?

Hyaluronik asit dolgular, cildin doğal yapısında bulunan hyaluronik asit maddesi kullanılarak yapılan estetik dolgu işlemleridir. Hyaluronik asit, cildin nem dengesini koruyan ve cilde dolgunluk, elastikiyet kazandıran bir moleküldür. Dolgular, yaşlanma belirtilerini azaltmak, hacim kaybını gidermek, ciltteki kırışıklıkları ve ince çizgileri yumuşatmak amacıyla kullanılır.

Nasıl Etki Gösterir?

Hyaluronik asit dolgular, ince iğnelerle veya kanül yardımıyla cilt altına enjekte edilir. Hyaluronik asit, cilt altına enjekte edildiğinde su moleküllerini kendine çekerek dolgunluk sağlar ve cildin genç, pürüzsüz bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. Bu işlem, yüz hatlarını şekillendirmek, dudakları dolgunlaştırmak ve yaşla birlikte oluşan hacim kaybını geri kazandırmak için etkili bir yöntemdir.

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • İnce çizgilerin ve kırışıklıkların doldurulması (statik çizgiler)

  • Yüz hatlarının belirginleştirilmesi (çene, elmacık kemikleri)

  • Dudak dolgunlaştırma

  • Gözaltı çukurluklarının giderilmesi

  • Nazolabial çizgilerin (burun kenarından ağız köşesine uzanan
    çizgiler) yumuşatılması

  • Ağız çevresindeki ince çizgilerin düzeltilmesi

  • Ellerdeki yaşlanma belirtilerinin hafifletilmesi

 

Avantajları

  • Anında görülebilir sonuçlar sağlar

  • Uygulama sonrası hızlı bir şekilde normal aktivitelere dönülebilir

  • Hyaluronik asit vücutta doğal olarak bulunduğu için alerjik reaksiyon riski düşüktür

  • Geri dönüşümlüdür; sonuçlar zamanla azalır ve istenirse işlem tekrarlanabilir

  • Cerrahi bir müdahale gerektirmez ve lokal anestezi ile uygulanabilir

  • Ciltte doğal bir dolgunluk ve nemlendirme etkisi yaratır.

 

Tedavi Süreci

Hyaluronik asit dolgu tedavisi genellikle 15-30 dakika süren hızlı ve rahat bir işlemdir. Uygulama öncesinde, tedavi edilecek bölgeye lokal anestezik krem uygulanarak işlem sırasında konfor sağlanır. Dolgu maddesi ince iğneler veya kanüller yardımıyla cilt altına enjekte edilir. Tedavi sonrasında anında sonuçlar görülebilir ve hastalar hemen günlük yaşamlarına dönebilir.

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  • Tedavi sonrası ilk 24 saat boyunca enjeksiyon yapılan bölgelere dokunulmamalı, masaj yapılmamalıdır.

  • Aşırı sıcak ortamlardan (sauna, buhar odası) ve yoğun fiziksel aktivitelerden ilk 24 saat boyunca kaçınılmalıdır.

  • Enjeksiyon sonrası hafif şişlik veya morarma oluşabilir; bu durum geçicidir.

  • İlk birkaç gün boyunca yüzüstü yatmaktan kaçınılması tavsiye edilir.

  • Tedavi sonrası nemlendirici kremler kullanılarak cildin nem dengesi korunmalıdır.

 

Tedavi Sonrası

Enjeksiyon yapılan bölgelerde hafif şişlik, kızarıklık veya morarma görülebilir; bu yan etkiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Sonuçlar genellikle hemen görülür ve hyaluronik asit dolgusunun etkisi 6-18 ay arasında sürebilir, bu süre kullanılan dolgu maddesinin tipine ve uygulanan bölgeye bağlı olarak değişir.

 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Enjeksiyon bölgesinde geçici şişlik, kızarıklık ve morarma olabilir.

  • Nadir durumlarda, dolgu maddesinin düzensiz dağılması sonucu topaklanmalar veya asimetriler görülebilir.

  • Alerjik reaksiyonlar nadir de olsa oluşabilir.

  • Dolgu işlemi sırasında enfeksiyon riski bulunur; bu nedenle işlem sonrası bakım önemlidir.

  • Çok nadir durumlarda, vasküler tıkanıklık gibi ciddi komplikasyonlar oluşabilir; bu durum, derhal tıbbi müdahale gerektirir.

 

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Hyaluronik asit dolguların etkisi genellikle 6-18 ay arasında sürer. Etkilerin devam etmesi için dolgu işlemi bu süre sonunda tekrarlanabilir. Seans sayısı ve aralıkları, kişinin cilt yapısına ve ihtiyaçlarına bağlı olarak belirlenir. Uzman hekiminizle yapılan bir değerlendirme sonrasında kişiye özel bir tedavi planı oluşturulması önerilir.

Dolgu Dudak Girne Dermatoloji Etikan

Altın İğneli Radyofrekans Tedavisi

Altın İğne (SECRET RF) Nedir?

Secret Altın İğne, FDA onaylı, cilt yenileme ve sıkılaştırma amacıyla kullanılan, mikroiğnelerle cildin alt tabakalarına kontrollü enerji veren fraksiyonel radyofrekans (RF) tedavi yöntemidir. Altın kaplama iğnelerle cilt altına radyofrekans enerjisi iletilir, bu sayede kollajen üretimi artırılır ve cildin sıkılaşması, gençleşmesi sağlanır.

Nasıl Etki Gösterir?

Secret Altın İğne, mikroiğneler aracılığıyla cildin alt tabakalarına doğrudan radyofrekans enerjisi gönderir. Bu mikro iğneler cildin altına girerken cilt yüzeyine zarar vermeden alt tabakalarda mikro yaralanmalar oluşturur. Bu mikro yaralanmalar cildin doğal iyileşme sürecini tetikler, kollajen ve elastin üretimini artırır. Bu sayede ciltte sıkılaşma, pürüzsüzleşme ve gençleşme sağlanır.

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • İnce kırışıklıkların giderilmesi

  • Cilt sıkılaştırma ve elastikiyet kaybının düzeltilmesi

  • Akne izlerinin (akne skarlarlarının) tedavisi

  • Genişlemiş gözeneklerin küçültülmesi

  • Ciltteki yağ (sebum) dengesinin kontrolü

  • Cilt tonunun düzeltilmesi

  • Ciltteki düzensizliklerin giderilmesi

  • Yara izlerinin tedavisi

  • Cilt dokusunun iyileştirilmesi

  • Gebelik ve kilo alıp verme sonrası oluşan çatlakların (stria) tedavisi
     

Avantajları

  • Kontrollü enerji iletimi sayesinde cildin yüzeyine zarar vermeden derin
    tabakalara etki eder.

  • Kollajen ve elastin üretimini artırarak cildin sıkılaşmasını sağlar.

  • Minimal invaziv bir yöntemdir; bu nedenle hızlı iyileşme süreci sunar.

  • Çeşitli cilt problemlerinde etkili, çok yönlü bir tedavi seçeneğidir.

  • Kısa sürede etkili sonuçlar alınabilir.

  • Kişiye özel tedavi ayarları yapılabilir, bu da güvenli ve etkili bir uygulama sağlar.

 

Tedavi Süreci

Secret Altın İğne tedavisi genellikle 30-60 dakika sürer. Tedavi öncesinde, cilt uygun antiseptiklerle temizlenir ve işlem bölgesine lokal anestezi kremi uygulanır. Mikroiğneler yardımıyla cilt altına radyofrekans enerjisi iletilir. İşlem sırasında hafif bir batma hissi olabilir. Tedavi sonrasında, ciltte hafif kızarıklık ve şişlik görülebilir, ancak bu belirtiler birkaç saat ile birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  • İşlem sonrası ciltte hafif kızarıklık ve ödem görülebilir, bu durum birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.

  • İlk 24 saat boyunca işlem yapılan alanı suyla temas ettirmemeye özen gösterin.

  • Yüksek SPF'li güneş koruyucu kullanarak cildinizi güneşin zararlı ışınlarından koruyun.

  • İlk birkaç gün boyunca makyaj yapmaktan kaçının.

  • Cilt bakım ürünleri kullanırken hekiminizin önerilerine uyun.

  • Cildi tahriş edici peeling ve benzeri işlemlerden bir süre kaçının.

 

Tedavi Sonrası Riskler

  • İğne giriş noktalarında geçici kızarıklık, şişlik kabuklanma ve morarma olabilir.

  • İşlem sonrası ciltte hafif hassasiyet ve kuruluk görülebilir.

  • Nadiren, ciltte pigmentasyon değişiklikleri veya enfeksiyon riski olabilir.

  • Hassas ciltlerde hafif tahriş ve kızarıklık görülebilir, ancak bu durum genellikle birkaç gün içinde düzelir.

 

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Secret Altın İğne tedavisi, genellikle 3-4 hafta aralıklarla 3-4 seans olarak uygulanır. Seans sayısı ve aralıkları, kişinin cilt yapısına ve tedavi edilen bölgenin durumuna göre belirlenir. Tedavi sonrası, cildin ihtiyacına bağlı olarak yılda bir kez hatırlatıcı seanslar yapılması önerilebilir.

Altin Igne Girne Dermatoloji Etikan

BBL (Broad-Band Light) Lazer Tedavisi

Cellec V BBL Tedavisi Nedir?

BBL (Broad Band Light) yani geniş band ışık tedavisi uzun yıllardır fotorejuveniasyon (ışık enerjileri ile cilt gençleştirme) tedavilerinde kullanılan IPL (intense pulse light) cihazının yeni nesil ve cilde zarar verebilecek dalga boylarını engelleyen; bununla birlikte kısa ve uzun dalga boylarının bir arada kullanılmasına imkan sağlayarak lekelerin yanında damarsal problemlerin de güvenli ve etkili bir şekilde tedavisine imkan sağlayan özelleşmiş bir lazer sistemidir.

Cellec V BBL sistemi 420-1200nm geniş dalga boyuna sahip olup, cilt tipi ve sorunlarına uygun 9 farklı filtresi bulunmaktadır. Uygun deri tipi ve

dalga boyu ayarlaması yapılmasıyla birlikte akne, leke, rosacea, kılcal damar gibi pek çok problemi bir arada güvenle tedavi edebilme olanağı sağlar. Cellec V hem oksihemoglobin hem de methemoglobin için yüksek absorpsiyona sahip çift filtre ile donatılmıştır; bu nedenle, sadece geleneksel pigment lezyonları için değil, aynı zamanda damarsal lezyonlar için de mükemmel tedavi etkisi sağlayabilir.

 

Nasıl Etki Gösterir?

BBL teknolojisiyle cilde iletilen ışık enerjisi cilt yüzenin hassas bir şekilde ısınmasını sağlar. Emilen ısı cildin yenilenmesi için gerekli olan elastin ve kollajenin üretimini tetikler ve böylece cildin sıkılaşması sağlanır. Lekeli alanlarda ise melanin isimli pigmenti hedef olarak görür. Damarsal lezyonlarda ise ışık kırmızı kan hücreleri icinde bulunan hemoglobin tarafından emilir. Böylece mevcut sorunların çözümünde rol oynar. Ayrıca ışığın derinin daha alt tabakalarına ulaşmasıyla  akneye neden olan bakterilerin azalmasına yardımcı olarak akne oluşumu azaltır.

Cihazın cilt temas yuzeyine monte kontakt soğutma sistemi işlemin daha hızlı, güvenli ve ağrısız bir şekilde gercekleşmesini sağlar. İşlem sonrası şiddetli reaksiyon görülmeden, sosyal hayata hızla dönmeyi engellemeyecek şekilde iyileşme süreci sağlar.

 

BBL Tedavisi Hangi Bölgelere Uygulanır?

BBL tüm cilt bölgelerinde uygulanabilen bir tedavi  olmakla birlikte; özellikle güneşin zararlı ışınlarının etkilediği alanlar, BBL lazerin en çok tercih edildiği alanlardır. Sıklıkla yüz, boyun, dekolte, el üzeri, omuz sırt gibi cilt yaşlanma ve leke problemlerinin sık görüldüğü alanlarda daha fazla tercih edilir. 

BBL Hangi Durumların / Hastalıkların Tedavisinde Kullanılır?

Acık ve koyu tenli bireylerde, 9 farklı filtresi sayesinde pek cok farklı sorunun tedavisinde güvenli ve etkili bir şekilde kullanılabilmektedir. 

Bunlar: 
 

  • Akne (Sivilce)

  • Akne sonrası görülebilen kırmızı ve kahverengi lekeler

  • Rosacea (Gül Hastalığı)

  • Yüzdeki kılcal damarlar

  • Çiller

  • Lentigolar (yaş lekeleri, guneş işinlarina bagli lekeler)

  • Poikilioderma

  • Telenjiektaziler

  • Doğum lekeleri

  • Donuk ve mat cilt görünümü 

     

Tüm bunlara ek olarak Cellec V BBL’e özel Photoshower modu ile cildin derin tabakaları ısıtılarak kollajen ve elastin üretiminin uyarılması sağlanır. Böylece cilt üzerindeki renk düzensizlikleri tedavi edilirken, kollajen ve elastin üretimi ile gözenek ve ince kırışıklık görünümünü de azaltarak daha canlı, parlak pürüzsüz bir cilt elde edilmesine yardımcı olur. 

 

BBL Ağrılı Bir Tedavi mıdır?

BBL uygulaması oldukça konforlu bir islemdir.  Uygulanan kişinin ağrı eşiğiyle değişebilmekle birlikte ışık atışları sırasında bazı kişilerde yüze lastik çarpar gibi bir his olabilir. Sonrasında kısa süreli (birkaç saat) hafif kızarıklık, sıcaklık, yanma hissi olabilir. Leke problem icin yapılan uygulamalarda lekeli bölgelerin etrafında kızarıklık, leke renginde koyulaşma görülebilir. Ortalama 1-2 hafta içerisinde koyu alanlar ince pul-kabuklara dönüşerek dökülebilir, alttaki leke görünümü soluklaşır ve tama yakın kaybolabilir. 

 

BBL Tedavisi Kaç Seans Uygulanır?

Uygulama yapılacak kişinin ihtiyacına  göre değişiklik göstermekle birlikte 2-4 hafta ara ile ortalama 4 seans tedavi genellikle gerekli görülmektedir. 

 

BBL Tedavisi Hangi Mevsim Uygulanır?

BBL tedavisi uygulanabilmesi için oncesinde cildin güneşten korunmuş yani güneşin etkisi ile bronzlaşmamış olması gerekir. Bu nedenle yaz aylarında BBL tedavisi uygulanması pek tercih edilmez. Diğer mevsimlerde rahatlıkla uygulanabilir.

BBL Tedavisi Fiyatları Nelerdir?

BBL tedavisinin uygulanacağı bölgenin genişliği ve özelliklerine göre uygulama ücreti değişiklik gösterebilir.  Muayene randevusu oluşturmak ve detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

BBL Girne Dermatoloji Etikan

Fraksiyonel Lazer Uygulamaları

Fraksiyonel Erbium YAG Lazer Nedir?

Fraksiyonel Erbium YAG (Yttrium-Aluminum-Garnet) lazer, cilt yenileme ve çeşitli cilt problemlerinin tedavisinde kullanılan modern bir lazer teknolojisidir. 2940 nm dalga boyuna sahip olan bu lazer, cilt yüzeyindeki suyu hedef alarak çalışır. Yüksek emilim gücüne sahip dalga boyu sayesinde cildin üst katmanlarına odaklanarak etkili sonuçlar verir.

Nasıl Etki Gösterir?

Fraksiyonel Erbium YAG lazer, ciltte mikrodelikler açarak cildin alt katmanlarında kontrollü bir hasar oluşturur. Bu kontrollü hasar, cildin iyileşme sürecini tetikler ve yeni kollajen üretimini teşvik eder. Kollajen, cildin elastikiyetini ve sıkılığını artıran önemli bir proteindir. Bu sayede cilt daha pürüzsüz, genç ve sağlıklı görünür.
 

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • İnce kırışıklıkların ve çizgilerin tedavisi

  • Non-ablatif cilt yenilemesi (deri yüzeyine zarar vermeden)

  • Yüzeyel ve derin cilt soyma (peeling) tedavisi

  • Akne izlerinin tedavisi

  • Cilt tonu ve dokusunun iyileştirilmesi

  • Cilt sıkılaştırma tedavisi

  • Stria (çatlak) tedavisi

  • Yara izi ve yanık izi tedavisi

  • Genişlemiş gözeneklerin küçültülmesi

  • Seboreik keratoz, solar lentigo ve siğil gibi iyi huylu cilt
    lezyonlarının tedavisi

  • Ksantelazma tedavisi

  • Ameliyatsız göz kapağı sıkılaştırma
     

Avantajları

  • Lazer enerjisi cilde hassas ve kontrol edilebilir bir şekilde iletildiği için çevre dokulara minimum zarar verir.

  • Diğer lazer türlerine göre daha az termal hasara neden olur, bu sayede daha hızlı iyileşme süreci ve daha az yan etki sağlar.

  • Karbondioksit lazerlere kıyasla daha kısa iyileşme süresi gerektirir ve daha az ağrılıdır.

  • Hassas bölgelerde, özellikle göz çevresinde, güvenle kullanılabilir.
     

Tedavi Süreci

Fraksiyonel Erbium YAG lazer tedavisi genellikle lokal anestezik krem ile daha konforlu hale getirilir. Cilt uygun antiseptiklerle temizlendikten sonra işlem başlar. Lazer cihazı ile ciltte mikrodelikler açılır. İşlemin süresi tedavi alanının büyüklüğüne göre 20-60 dakika arasında değişebilir.
 

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  • Ciltte kızarıklık, yanma, hassasiyet, kabuklanma ve pullanma gibi belirtiler görülebilir. Bu etkiler genellikle birkaç gün içinde düzelir.

  • Cildin toparlanması ve nemlendirilmesi için nemlendirici ve cilt iyileştirici kremler (örneğin, cica kremler) kullanılması önerilir.

  • Yüksek SPF’li güneş koruyucu kullanarak cildinizi güneşin zararlı etkilerinden koruyun.

  • İlk birkaç gün içinde işlem yapılan bölgeye aşırı baskı yapmaktan ve kozmetik ürünlerden kaçının.

  • Cilt tamamen iyileşene kadar cildi tahriş edebilecek uygulamalardan uzak durun.
     

Tedavi Sonrası Riskler

  • İşlem yapılan bölgede cilt renginde koyulaşma (hiperpigmentasyon) veya açılma (hipopigmentasyon) olabilir. Bu değişiklikler genellikle krem tedavileri ile düzeltilebilir ancak nadiren kalıcı olabilir.

  • İyileşme sürecinde milyum adı verilen küçük beyaz keratin kistleri gelişebilir ve bu kistler dermatolog tarafından kolaylıkla boşaltılabilir.

  • Sivilceye yatkın kişilerde geçici akne atakları veya miliarya (ısı döküntüsü) görülebilir.

  • Cildin bütünlüğünün bozulması nedeniyle bakteriyel enfeksiyon riski oluşabilir. Gerekli durumlarda antibiyotik tedavisi uygulanabilir.

  • Uçuk öyküsü olan kişilerde tedavi sonrası uçuk çıkma riski artabilir. Hekiminiz gerekli tedavi önlemlerini alacaktır.
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Tedavi ihtiyacı ve seans aralıkları kişinin cilt yapısına ve tedavi edilecek cilt sorununa göre değişir. Genellikle 2-4 seans arasında planlanır. Hekiminiz ile kişisel bir tedavi planı oluşturmanız önerilir.

Fraksiyonel Lazer Girne Dermatoloji Etikan

PRP/Mezoterapi

PRP (Platelet-Rich Plasma) Uygulaması Nedir?

PRP (Platelet-Rich Plasma) uygulaması, kanınızdan elde edilen ve yüksek miktarda platelet (trombosit) içeren plazmanın cilt altına enjekte edilerek tedavi sağlanan bir estetik ve medikal prosedürdür. Plateletler, cilt yenilenmesini ve iyileşmesini destekleyen büyüme faktörleri içerir. PRP tedavisi, ciltteki kırışıklıkları azaltmak, cilt dokusunu iyileştirmek ve saç dökülmesini tedavi etmek amacıyla kullanılır.

Nasıl Etki Gösterir?

PRP tedavisi, önce hastanın kanından bir örnek alınarak, santrifüj cihazında ayrıştırılır. Bu işlem sonucunda plateletlerin ve büyüme faktörlerinin yoğun olduğu bir plazma elde edilir. Elde edilen PRP, ince iğnelerle cilt altına enjekte edilir. Plateletler, cilt altındaki hasarlı bölgelerde iyileşme süreçlerini hızlandırarak kollajen ve elastin üretimini teşvik eder. Bu süreç, cildin daha pürüzsüz, genç ve sağlıklı görünmesini sağlar.

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • İnce çizgilerin ve kırışıklıkların azaltılması

  • Cilt tonunun ve dokusunun iyileştirilmesi

  • Ciltteki sarkma ve elastikiyet kaybının giderilmesi

  • Saç dökülmesinin tedavisi ve saç büyümesinin teşvik edilmesi

  • Yara izlerinin ve akne izlerinin iyileştirilmesi

  • Cilt lekelerinin azaltılması

  • Cilt gençleştirme ve yenileme
    Avantajları

  • Doğal bir tedavi yöntemidir; kendi kanınızdan elde edilen plazma kullanılır, bu nedenle alerjik reaksiyon riski düşüktür.

  • Cilt iyileşme sürecini hızlandırır ve cildin doğal olarak gençleşmesini sağlar.

  • Minimal invaziv bir prosedürdür; cerrahi müdahale gerektirmez.

  • Tedavi sonrası iyileşme süreci genellikle kısadır ve günlük aktivitelere hızlı dönüş sağlar.

  • Uzun vadeli sonuçlar sağlar ve cildin doğal yapısını destekler.
     

Tedavi Süreci

PRP uygulaması genellikle 30-60 dakika süren bir işlem olup şu adımlardan oluşur:

  1. Öncelikle hastadan bir miktar kan alınır.

  2. Kan örneği, santrifüj cihazında ayrıştırılarak PRP elde edilir.

  3. PRP, tedavi edilecek bölgelere ince iğnelerle enjekte edilir.

  4. İşlem sonrasında hastalar günlük aktivitelerine hemen dönebilir.
     

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  • Enjeksiyon yapılan bölgelerde ilk 24 saat boyunca masaj yapmaktan ve ovuşturmaktan kaçınılmalıdır.

  • Aşırı sıcak ortamlar (sauna, buhar odası) ve yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır.

  • Enjeksiyon bölgelerinde hafif şişlik veya kızarıklık görülebilir; bu etkiler genellikle birkaç gün içinde geçer.

  • Ciltte hassasiyet oluşabileceğinden, nazik temizleme ürünleri ve nemlendiriciler kullanılmalıdır.

  • Güneş koruyucu kremler kullanarak cildin güneşten korunması önemlidir.
     

Tedavi Sonrası

Tedavi sonrasında ciltte hafif şişlik, kızarıklık veya morarma görülebilir. Bu yan etkiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. PRP uygulamasının sonuçları genellikle 2-4 hafta içinde görünmeye başlar ve tam etki 1-3 ay sürebilir. Uzun vadeli sonuçlar elde etmek için birkaç seans gerekebilir.
 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Enjeksiyon bölgesinde geçici morarma, şişlik ve kızarıklık olabilir.

  • Nadiren, enjeksiyon yapılan bölgelerde enfeksiyon riski bulunabilir.

  • İşlem sonrası hafif ağrı veya rahatsızlık hissi yaşanabilir.

  • Çok nadir durumlarda, ciltte beklenmeyen reaksiyonlar veya iltihaplanma görülebilir.
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

PRP tedavisinin etkisi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Genellikle 3-4 seanslık bir tedavi serisi önerilir ve seanslar arasındaki süre 4-6 hafta olabilir. Tedavi planınızı belirlemek için hekiminizle detaylı bir değerlendirme yapmanız önemlidir. Uzun vadeli bakım ve ek seanslar, cildin ihtiyaçlarına göre düzenlenebilir.


 

Botox Girne Dermatoloji Etikan

Somon DNA

Somon DNA Nedir?

Somon DNA, somon balığından elde edilen DNA molekülleri ve hyaluronik asit kullanılarak yapılan bir cilt yenileme tedavisidir. Bu tedavi, cildin doğal yapı taşlarını yenileyerek cildin elastikiyetini artırır, nem seviyesini yükseltir ve genel olarak daha genç, taze bir cilt görünümü sağlar. Somon DNA, anti-aging etkisi ile ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltmak amacıyla kullanılır.

Nasıl Etki Gösterir?

Somon balığının DNA’sı, insan cildinin yapı taşlarına benzer özelliklere sahip olduğu için ciltteki hücre yenilenmesini destekler. Hyaluronik asit ise cildin nem dengesini korur ve cildi dolgunlaştırır. Enjeksiyon sonrası, ciltte kollajen ve elastin üretimi artar, böylece cilt daha sıkı, parlak ve genç bir görünüm kazanır. Tedavi, cildin derin katmanlarına etki ederek uzun vadeli sonuçlar sağlar.

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • Cilt Yenileme

  • Kırışıklıkların Azaltılması

  • Nemlendirme

  • Elastikiyet Artırma

  • Cilt Tonu Düzensizlikleri

  • Yara İzlerinin Giderilmesi
     

Avantajları

  • Doğal İçerik: Somon DNA’sı ve hyaluronik asit gibi doğal bileşenlerle yapılan bir tedavidir.

  • Cilt Yenilenmesi: Ciltteki hücre yenilenmesini destekleyerek doğal bir gençleşme sağlar.

  • Uzun Süreli Etki: Tedavi, ciltte uzun süreli iyileşme ve yenilenme sağlar.

  • Tüm Cilt Tiplerine Uygun: Hassas ciltler de dahil olmak üzere tüm cilt tiplerinde güvenle kullanılabilir.

  • Yan Etkisi Az: Doğal bileşenlerle yapıldığından, alerjik reaksiyon riski minimaldir.

  • Ağrısız Uygulama: Uygulama sırasında hafif bir batma hissi dışında ciddi bir ağrı olmaz.
     

Tedavi Süreci

Somon DNA tedavisi genellikle 30-45 dakika süren, ağrısız bir işlemdir. Öncelikle, cilt uygun bir temizleyici ile temizlenir ve lokal anestezik krem uygulanabilir. Bu, işlem sırasında oluşabilecek rahatsızlığı minimuma indirir. Somon DNA, ince iğneler yardımıyla cildin çeşitli bölgelerine enjekte edilir. Tedavi sonrasında ciltte hafif bir kızarıklık veya şişlik olabilir, ancak bu etkiler genellikle birkaç saat içinde geçer. Uygulamanın hemen ardından günlük aktivitelerinize dönebilirsiniz.
 

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  1. Güneş Koruyucu Kullanın: Cilt tedavi sonrasında güneşe karşı daha hassas hale gelebilir. Yüksek SPF’li güneş kremi kullanarak cildinizi koruyun.

  2. Nemlendirici Kullanın: Cildin nem dengesini korumak için yoğun nemlendirici kremler kullanın.

  3. Makyajdan Kaçının: İlk 24 saat boyunca makyaj yapmaktan kaçının, bu cildin iyileşmesini destekler.

  4. Sıcak Ortamlardan Uzak Durun: Sauna, buhar odası gibi aşırı sıcak ortamlardan kaçının.

  5. Cildinize Nazik Davranın: İlk birkaç gün cildinizi ovalamaktan veya sert hareketlerden kaçının.

  6. Egzersizden Kaçının: Tedavi sonrası 24 saat boyunca aşırı egzersiz yapmaktan kaçının.

  7. Bol Su İçin: Cildinizin nem seviyesini korumak için bol su tüketmeye özen gösterin.
     

Tedavi Sonrası

Tedavi sonuçları genellikle 2-4 hafta içinde belirgin hale gelir ve ciltteki yenilenme, parlaklık ve sıkılaşma etkileri gözle görülür hale gelir. Cildin elastikiyeti artar, ince çizgiler ve kırışıklıklar azalır.
 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Geçici Kızarıklık ve Şişlik: Tedavi sonrası ciltte geçici kızarıklık veya şişlik olabilir.

  • Alerjik Reaksiyon: Nadir de olsa, somon DNA'sına veya diğer bileşenlere karşı alerjik reaksiyonlar gelişebilir.

  • Enfeksiyon Riski: Mikroiğneleme nedeniyle ciltte enfeksiyon riski oluşabilir; bu nedenle hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.

  • Cilt Kuruluğu: Tedavi sonrası ciltte kuruluk hissedilebilir, bu durumda nemlendirici kremler kullanılması önerilir.

  • Hafif Kaşıntı veya Hassasiyet: Ciltte hafif kaşıntı veya hassasiyet olabilir, bu genellikle kısa sürede geçer.
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Somon DNA tedavisinin optimal sonuçlar verebilmesi için genellikle 3-4 seans önerilir. Seanslar arasındaki süre, cildin yenilenme sürecine bağlı olarak 2-4 hafta olabilir. Tedavi sonuçları, cildin durumuna ve tedavi edilen probleme bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavi planınızı belirlemek için dermatoloğunuzla görüşmeniz önemlidir.

Paris Işıltısı

Paris Işıltısı (NCTF-HA 135) Tedavisi Nedir?

Paris Işıltısı olarak bilinen NCTF-HA 135 tedavisi, cildin gençleştirilmesi ve yenilenmesi amacıyla kullanılan bir mezoterapi tedavisidir. NCTF-HA 135, cilt altına enjekte edilen bir ürün olup, hyaluronik asit (HA) ve 59 farklı aktif bileşen içerir. Bu bileşenler, cilt dokusunun onarılmasını ve iyileştirilmesini destekler, cildin daha canlı ve pürüzsüz görünmesini sağlar.

Nasıl Etki Gösterir?

NCTF-HA 135, hyaluronik asidin yanı sıra vitaminler, mineraller, amino asitler ve koenzimler içerir. Bu bileşenler cilt altına enjekte edildiğinde, hücre yenilenmesini teşvik eder ve cildin doğal nem dengesini sağlar. Hyaluronik asit, cildin su tutma kapasitesini artırarak, cildin nemli ve genç görünmesini sağlar. NCTF-HA 135’in içeriğindeki diğer aktif bileşenler, kollajen ve elastin üretimini uyararak cilt dokusunun güçlenmesine yardımcı olur.

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • İnce kırışıklıkların ve çizgilerin azaltılması

  • Cilt tonunun ve dokusunun iyileştirilmesi

  • Ciltteki sarkma ve elastikiyet kaybının giderilmesi

  • Cildin nem dengesinin sağlanması

  • Yüz, boyun, dekolte ve ellerde gençleştirme

  • Ciltteki donukluk ve yorgunluk görünümünün giderilmesi

  • Cilt tonunun eşitlenmesi ve parlaklık kazandırılması
     

Avantajları

  • Cildin doğal görünümünü destekler ve gençleştirir.

  • Hyaluronik asit ve diğer aktif bileşenler sayesinde cildin nem
    oranını artırır.

  • Minimal invaziv bir tedavi olup, iyileşme süreci hızlıdır.

  • Cildin doğal yenilenme süreçlerini destekler.

  • Kısa süreli seanslarla etkili sonuçlar sağlar.

  • Enjeksiyon sonrası genellikle hızlı bir iyileşme süreci görülür.
     

Tedavi Süreci

NCTF-HA 135 tedavisi genellikle 30-45 dakika süren bir işlemdir. İşlem öncesinde, tedavi edilecek alanlar belirlenir ve cilt uygun şekilde temizlenir. Gerekirse, tedavi bölgesine lokal anestezik krem uygulanabilir. NCTF-HA 135, ince iğnelerle cilt altına enjekte edilir. İşlem sonrasında hastalar genellikle hemen günlük aktivitelerine dönebilirler.
 

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  • Enjeksiyon yapılan bölgelere ilk 24 saat boyunca baskı yapmaktan ve ovuşturmaktan kaçınılmalıdır.

  • Aşırı sıcak ortamlar (sauna, buhar odası) ve yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır.

  • Enjeksiyon bölgelerinde hafif şişlik veya kızarıklık görülebilir; bu etkiler genellikle birkaç gün içinde geçer.

  • Cildin nemli kalması için düzenli olarak nemlendirici kullanılması önerilir.

  • Güneş koruyucu kremler kullanarak cildin güneşten korunması önemlidir.
     

Tedavi Sonrası

Tedavi sonrasında, ciltte hafif şişlik, kızarıklık veya morarma görülebilir. Bu yan etkiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. NCTF-HA 135’in etkileri genellikle ilk birkaç hafta içinde görünür ve tam sonuçlar birkaç ay sürebilir. Tedavi genellikle 3-4 seanslık bir seriden oluşur ve düzenli aralıklarla tekrar edilmesi gerekebilir.
 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Enjeksiyon bölgesinde geçici morarma, şişlik ve kızarıklık olabilir.

  • Nadir durumlarda, enfeksiyon riski veya cilt reaksiyonları görülebilir.

  • İşlem sonrası ciltte hafif ağrı veya rahatsızlık hissi oluşabilir.

  • Çok nadir durumlarda, aşırı reaksiyonlar veya iltihaplanma görülebilir.
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

NCTF-HA 135 tedavisinin etkisi genellikle 3-6 ay sürer. Genellikle 3-4 seanslık bir tedavi serisi önerilir ve seanslar arasındaki süre 3-4 hafta olabilir. Uzun vadeli sonuçlar ve cildin sürekli yenilenmesi için düzenli seanslar gerekebilir. Tedavi planınızı belirlemek için hekiminizle detaylı bir değerlendirme yapmanız önemlidir.

Cilt Bakimi Girne Dermatoloji Etikan

Kollajen Aşısı

Kollajen Aşısı Nedir?

Kollajen aşısı, cildin yaşlanma belirtilerini azaltmak, elastikiyetini artırmak ve daha genç bir görünüm kazandırmak amacıyla uygulanan bir cilt yenileme tedavisidir. Kollajen, cildin temel yapı taşlarından biri olup, cildin sıkı ve pürüzsüz kalmasını sağlar. Yaşla birlikte kollajen üretimi azalır, bu da ciltte sarkmalara, ince çizgilere ve kırışıklıklara neden olabilir. Kollajen aşısı, ciltteki kollajen seviyelerini artırarak bu belirtileri hafifletir ve cildin gençliğini geri kazandırır.

Nasıl Etki Gösterir?

Kollajen aşısı, cilt altına enjekte edilen doğal veya sentetik kollajen içerir. Enjeksiyon sonrası, ciltteki kollajen üretimi uyarılır ve cildin elastikiyeti artar. Bu süreçte cilt, daha dolgun, sıkı ve pürüzsüz hale gelir. Kollajen aşısı, cildin derin katmanlarına etki ederek uzun vadeli sonuçlar sağlar ve cilt dokusunu yeniler. Tedavi aynı zamanda ciltteki ince çizgileri ve kırışıklıkları da azaltarak daha genç bir görünüm kazandırır.

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • Kırışıklıkların azaltılması

  • Sıkılaştırma

  • Cilt yenileme

  • Cilt dokusunu iyileştirme

  • Yara ve Akne İzleri: Yüzdeki izlerin görünümünü hafifletmek.

  • Cilt Nemini Artırma
     

Avantajları

  • Doğal İçerik: Doğal kollajen veya biyouyumlu sentetik kollajen ile cilt yenilenmesi sağlanır.

  • Cilt Gençleştirme: Yaşlanma belirtilerini hafifletir ve cilde gençlik kazandırır.

  • Uzun Süreli Etki: Kollajen üretimini destekleyerek uzun vadeli iyileşme sağlar.

  • Minimal İnvaziv: Ameliyatsız bir yöntem olup, kısa sürede sonuç verir.

  • Tüm Cilt Tiplerine Uygun: Her cilt tipine uygun güvenli bir tedavi seçeneğidir.

  • Hızlı İyileşme: Tedavi sonrası iyileşme süresi kısa olup, günlük aktivitelere hemen dönülebilir.
     

Tedavi Süreci

Kollajen aşısı, genellikle 20-30 dakika süren hızlı bir işlemdir. Tedavi öncesinde cilt temizlenir ve lokal anestezik krem uygulanabilir. Kollajen, ince iğneler yardımıyla cildin alt katmanlarına enjekte edilir. Uygulama sırasında hafif bir batma hissi oluşabilir, ancak işlem genellikle ağrısızdır. Tedavi sonrasında ciltte hafif bir kızarıklık veya şişlik olabilir, ancak bu etkiler genellikle birkaç saat içinde kaybolur.
 

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  1. Güneş Koruyucu Kullanın: Tedavi sonrası cilt güneşe karşı hassaslaşabilir, bu nedenle yüksek SPF'li güneş kremi kullanmak önemlidir.

  2. Cildi Nemlendirin: Cildin nem seviyesini korumak için yoğun nemlendirici kremler kullanın.

  3. Makyajdan Kaçının: İlk 24 saat boyunca makyaj yapmaktan kaçının, bu cildin iyileşmesini destekler.

  4. Sıcak Ortamlardan Uzak Durun: Sauna, buhar odası gibi aşırı sıcak ortamlardan kaçının.

  5. Cilt Temizliğine Dikkat Edin: Cildi temiz tutun ve tahriş edici ürünlerden kaçının.

  6. Egzersizden Kaçının: Tedavi sonrası ilk 24 saat ağır egzersizlerden kaçının.

  7. Bol Su İçin: Cildin nemini korumak ve iyileşmeyi desteklemek için bol su tüketin.
     

Tedavi Sonrası

Tedavi sonrası ciltte hafif kızarıklık, şişlik veya morarma olabilir, ancak bu etkiler genellikle birkaç saat içinde kaybolur. Kollajen aşısının sonuçları, tedaviden birkaç hafta sonra belirgin hale gelir. Ciltteki sıkılaşma, dolgunluk ve gençleşme etkileri gözle görülür hale gelir. Cilt daha parlak, pürüzsüz ve elastik bir yapıya kavuşur.
 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Geçici Kızarıklık ve Şişlik: Tedavi sonrası ciltte geçici kızarıklık ve şişlik olabilir.

  • Alerjik Reaksiyon: Nadir durumlarda kollajene karşı alerjik reaksiyon gelişebilir.

  • Enfeksiyon Riski: Enjeksiyon bölgelerinde enfeksiyon riski bulunur; bu nedenle hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.

  • Asimetri: Yanlış uygulama durumunda yüz simetrisinde geçici bozukluklar oluşabilir.

  • Hafif Kaşıntı veya Hassasiyet: Tedavi sonrası ciltte hafif kaşıntı veya hassasiyet olabilir.
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Kollajen aşısının optimal sonuçlar verebilmesi için genellikle 2-4 seans önerilir. Seanslar arasındaki süre, cildin yenilenme sürecine bağlı olarak 2-4 hafta arasında değişebilir. Tedavi planınızı belirlemek için dermatoloğunuzla görüşmeniz önemlidir. Tedavi sonuçları cildin durumuna ve kişinin ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterebilir.

Enzimatik Peeling

Enzimatik Peeling Nedir?

Enzimatik peeling, ciltteki hiperpigmentasyon (leke) sorunlarını tedavi etmek için kullanılan profesyonel bir cilt yenileme yöntemidir. Bu tedavi, melanin üretimini düzenleyen ve cilt tonunu eşitleyen özel bir enzimatik formülasyon içerir. Güneş lekeleri, melazma, yaşlılık lekeleri ve diğer pigmentasyon bozukluklarının tedavisinde etkili bir yöntemdir.
 

Nasıl Etki Gösterir?

Ciltteki melanin üretimini baskılayarak leke oluşumunu azaltır. Tedavi sırasında cilde özel bir maske uygulanır ve bu maske, belirli bir süre boyunca ciltte kalır. Maske, pigmentasyonun neden olduğu koyu lekeleri azaltırken aynı zamanda cildi yeniler ve aydınlatır. Tedavinin ardından evde kullanılan bakım ürünleriyle sonuçların devamlılığı sağlanır.
 

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • Güneş lekelerinin tedavisi

  • Melazma ve diğer hormonal lekelerin giderilmesi

  • Yaşlılık lekelerinin azaltılması

  • Akne sonrası oluşan hiperpigmentasyonun düzeltilmesi

  • Cilt tonunun eşitlenmesi ve aydınlatılması

  • Genel cilt kalitesinin artırılması
     

Avantajları

  • Farklı tipteki lekeler üzerinde etkili bir çözüm sunar

  • Cilt tonunu eşitleyerek parlak bir görünüm sağlar

  • Uygulama sonrası hızlı iyileşme süreci sunar

  • Ciltte genel bir yenilenme ve gençleşme etkisi yaratır

  • Düzenli kullanımda uzun süreli sonuçlar elde edilir
     

Tedavi Süreci

Tedavi, bir uzman tarafından uygulanır ve genellikle şu adımları içerir:

  1. Cilt Hazırlığı: Cilt, peeling öncesinde temizlenir ve tedaviye hazırlanır.

  2. Maske Uygulaması: Maske cilde eşit bir şekilde uygulanır ve belirli bir süre ciltte bırakılır (genellikle 8-12 saat).

  3. Ev Bakımı: Maske evde yıkanır ve dermatolog hekim tarafından önerilen ürünlerle bakım süreci başlar. Evde kullanılan ürünler, tedavinin etkinliğini artırır ve cildi destekler.
     

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  • Güneş koruyucu kullanımı tedavi sonrası süreçte son derece önemlidir.

  • Ciltte kuruluk veya hafif soyulma görülebilir; bu durum için nemlendirici kremler kullanılmalıdır.

  • İlk birkaç gün makyaj yapmaktan kaçınılmalıdır.

  • Cildi tahriş edebilecek peeling veya sert temizleyicilerden uzak durulmalıdır.

  • Dermatolog tarafından verilen ürünler düzenli olarak kullanılmalıdır.
     

Tedavi Sonrası

Tedavi sonrası ciltte hafif kızarıklık ve soyulma görülebilir. Bu etkiler genellikle birkaç gün içinde azalır. İlk sonuçlar, maskenin uygulanmasından sonraki 1-2 hafta içinde görülür. Tam sonuçların ortaya çıkması ise birkaç ay sürebilir.
 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Hafif kızarıklık ve hassasiyet

  • Ciltte geçici kuruluk veya soyulma

  • Nadir durumlarda alerjik reaksiyonlar

  • Tedavi sonrası uygun güneş koruyucu kullanılmazsa ciltte lekelerin tekrar oluşma riski
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Enzimatik peeling genellikle tek seanslık bir tedavidir. Ancak, cildin ihtiyaçlarına bağlı olarak dermattoloji uzmani, ek tedavi veya destekleyici bakımlar önerebilir. Tedavinin etkilerinin devamı için düzenli güneş koruma ve ev bakım ürünlerinin kullanılması önemlidir.

Leke tedavisi Girne Dermatoloji Etikan

Biyolojik Lifting Aşısı (Innea Aqua)

Innea Aqua Nedir?

Innea Aqua, cildin nem seviyesini artırarak genç ve sağlıklı bir görünüm kazandırmak amacıyla kullanılan bir biyo-revitalizasyon tedavisidir. Hyaluronik asit ve trehaloz içeren formülü sayesinde cilde derinlemesine nem sağlar, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltır ve cilt dokusunu iyileştirir. Özellikle cilt yaşlanmasının ilk belirtilerini hedef alan bu tedavi, cildin elastikiyetini ve parlaklığını geri kazandırmak için tasarlanmıştır.
 

Nasıl Etki Gösterir?

Innea Aqua, cilde mikroenjeksiyonlar yoluyla uygulanır. İçeriğindeki hyaluronik asit, cildin su tutma kapasitesini artırarak derinlemesine nem sağlar. Bu, cildin hacmini artırır ve ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltır. Ayrıca, hyaluronik asit cilt hücrelerinin yenilenmesini teşvik eder, bu da cildin genel dokusunu ve elastikiyetini iyileştirir. Tedavi, ciltteki su kaybını önleyerek ve doğal kolajen üretimini destekleyerek cildin genç ve sağlıklı görünmesine yardımcı olur.
 

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • Cildin Nemlendirilmesi: Kuru ve dehidrasyona uğramış cildin derinlemesine nemlendirilmesi.

  • İnce Çizgilerin ve Kırışıklıkların Azaltılması: Yüz, boyun ve dekolte bölgesindeki ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü hafifletmek.

  • Cilt Elastikiyetinin Artırılması: Cilt sıkılığını ve elastikiyetini geri kazandırmak.

  • Cilt Tonunun İyileştirilmesi: Cildin parlaklığını artırarak daha canlı ve taze bir görünüm sağlamak.

  • Cilt Dokusunun Yenilenmesi: Cilt yüzeyinin pürüzsüzleştirilmesi ve cilt dokusunun genel olarak iyileştirilmesi.

  • Yaşlanma Belirtilerini Geciktirmek: Erken yaşlanma belirtilerinin önlenmesi ve cildin genç görünümünün korunması.
     

Avantajları

  • Derinlemesine nemlendirme

  • Doğal sonuçlar: Cilde doğal bir parlaklık ve dolgunluk kazandırır, bu da genç ve taze bir görünüm sağlar.

  • Kısa iyileşme süresi

  • Uzun süreli etkiler: Tek bir seans bile ciltte uzun süreli iyileşmeler sağlayabilir.

  • Çok Yönlü Kullanım: Yüz, boyun, dekolte ve eller gibi farklı bölgelerde güvenle kullanılabilir.

  • Non-invaziv: Cerrahi olmayan bir tedavi olup, minimal invaziv bir yöntemdir.
     

Tedavi Süreci

Innea Aqua tedavisi genellikle kısa ve rahat bir işlemdir. İşlem öncesinde, tedavi edilecek alanlar belirlenir ve cilt uygun şekilde temizlenir. Gerekirse lokal anestezi kremi uygulanabilir. Hyaluronik asit içeren solüsyon, ince iğnelerle cildin orta katmanlarına enjekte edilir. Tedavi süresi, tedavi edilen alanın büyüklüğüne bağlı olarak 30-45 dakika arasında değişir. Tedavi sonrası, ciltte hafif bir kızarıklık veya şişlik olabilir, ancak bu etkiler genellikle birkaç saat içinde kaybolur.
 

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  1. Güneşten Korunun: Cilt, tedavi sonrası güneş ışığına karşı daha hassas hale gelebilir. Yüksek SPF’li güneş kremi kullanarak cildinizi güneşten koruyun.

  2. Cildi Nemlendirin: Tedavi sonrası cildin nemlendirilmesi önemlidir. Dermatoloğunuzun önerdiği nemlendirici kremleri kullanın.

  3. Makyaj Yapmaktan Kaçının: İlk 24 saat boyunca makyaj yapmaktan kaçının. Bu, cildin iyileşme sürecini destekler.

  4. Sıcak Ortamlardan Kaçının: Sauna, buhar odası gibi aşırı sıcak ortamlardan ilk 48 saat boyunca kaçının.

  5. Alkol ve Kan Sulandırıcılar: İlk 24 saat alkol tüketiminden ve kan sulandırıcı ilaçlardan kaçının, çünkü bunlar morarma riskini artırabilir.

  6. Cilde Nazik Davranın: İlk birkaç gün cilde nazik davranın; ovuşturmaktan veya sert hareketlerden kaçının.
     

Tedavi Sonrası

Tedavi sonrası, ciltte hafif kızarıklık, şişlik ve nadiren morarma görülebilir. Bu etkiler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Tedavi sonuçları hemen görünmeye başlayabilir ve ciltteki iyileşme etkileri 2-3 hafta içinde maksimum seviyeye ulaşır. Cilt daha nemli, parlak ve pürüzsüz bir görünüm kazanır.
 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Geçici Kızarıklık ve Şişlik: Enjeksiyon bölgelerinde geçici kızarıklık ve şişlik olabilir.

  • Morarma: Nadir durumlarda enjeksiyon bölgelerinde morarma görülebilir.

  • Hafif Kaşıntı: Tedavi sonrası ciltte hafif bir kaşıntı olabilir.

  • Enfeksiyon Riski: Ciltteki mikrotravmalar nedeniyle düşük de olsa enfeksiyon riski mevcuttur. Cilt hijyenine dikkat edilmelidir.

  • Allerjik Reaksiyon: Hyaluronik asit doğal bir madde olmasına rağmen, nadir de olsa allerjik reaksiyonlar görülebilir.
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Innea Aqua tedavisinin etkili olabilmesi için genellikle 2-3 seans önerilir. Seanslar arasındaki süre, cildin iyileşme sürecine bağlı olarak 3-4 hafta olabilir. Elde edilen sonuçların kalıcılığı ve optimum etki için yılda birkaç kez tekrarlayan bakım seansları önerilir. Tedavi planınızı dermatoloğunuzla birlikte belirlemeniz önemlidir.

Leke Tedavileri

Cilt Leke Tedavileri

Cilt lekeleri, genellikle güneş ışığı, hormonal değişiklikler, genetik yatkınlık, yaşlanma ve ciltteki iltihaplanmalar gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkan pigmentasyon sorunlarıdır. Bu lekeler, kişinin cilt tonunu eşitleme ve cilt görünümünü iyileştirme isteği doğrultusunda tedavi edilebilir. Modern dermatoloji, farklı cilt lekeleri için çeşitli etkili tedavi yöntemleri sunar.
 

Cilt Lekesi Tipleri

Leke tedavisinde doğru tanı büyük önem taşır, çünkü her leke tipi farklı tedavi ve takip yöntemleri gerektirir.
 

En Sık Görülen Cilt Lekeleri:

  1. Çil: Güneş maruziyetiyle koyulaşan, sınırları belirgin minik kahverengi veya kızıl lekelerdir. Tedavisinde genellikle IPL/BBL tedavileri tercih edilir.

  2. Solar Lentigo (Güneş Lekesi): Geniş ve koyu kahverengi lekeler olup, uzun süreli güneş maruziyeti ile oluşur.
    Tedavide Q-switch ND:YAG lazer, IPL/BBL ve kimyasal peelingler kullanılır.

  3. Post-enflamatuar Hiperpigmentasyon: Sivilce, yanık veya travma sonrası ciltteki renk koyulaşmasıdır. Tedavide leke açıcı ilaçlar, mezoterapi ve lazer tedavileri etkili olabilir.

  4. Melazma: Genellikle kadınlarda görülen, hormonal değişikliklere bağlı olarak gelişen kahverengi-gri lekelerle karakterizedir. Tedavide enzimatik peelingler, tirozinaz inhibitörleri ve lazer tedavileri kullanılabilir.
     

Daha Az Rastlanan Lekeler:

  • Liken planus pigmentozus

  • İlaçlara bağlı hiperpigmentasyon

  • Maküler amiloidoz

  • Ota nevüsü gibi genetik veya hastalıklara bağlı cilt pigmentasyon bozuklukları
     

Cilt Lekesi Tedavi Yöntemleri

Leke tedavisinde amaç, mevcut lekelerin görünümünü azaltmak ve yenilerinin
oluşumunu önlemektir. Tedavi yöntemleri arasında:


       İlaç Tedavisi

  • Leke açıcı kremler (tirozinaz inhibitörleri, kojik asit, arbutin, askorbik asit vb.)

  • Cilt yenileyici retinoidler ve azelaik asit içerikli ürünler

    Kimyasal Peelingler

  • Cildin üst tabakasını soyarak pigmentasyonun azalmasını sağlar.

  • Genellikle yüzeysel güneş lekeleri ve melazma tedavisinde etkilidir.

    Enzimatik Peelingler (Cosmelan/Dermamelan)

  • Klinik ortamda uygulanan maskeler ve evde devam ürünleri ile kombine edilir.

  • Melazma ve inatçı lekelerde oldukça etkilidir.

    Lazer Tedavileri

  • Q-switch ND:YAG Lazer: Derin pigmentleri hedef alır.

  • Piko Lazer: Daha hassas ve etkili pigmentasyon azaltıcıdır.

  • IPL/BBL Tedavileri: Damarsal ve pigmentasyon sorunlarını birlikte hedef alır.

    Leke Mezoterapisi

  • Cilt altına renk açıcı maddelerin (traneksamik asit, C vitamini) enjeksiyonu ile uygulanır.

    Kombinasyon Tedavileri

  • Tedavinin etkisini artırmak için farklı yöntemler bir arada kullanılabilir.


Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Güneş Koruyucu Kullanımı: Tedavi sonrası en önemli adımlardan biridir. Güneş maruziyeti lekelerin tekrarını artırabilir.

  • Cilt Bakımı: Nemlendirici ve tedavi sonrası önerilen ürünlerin düzenli kullanımı sağlanmalıdır.

  • Cildi Tahriş Edici Faktörlerden Kaçınma: Sert peelingler, yoğun makyaj ve aşırı sıcak ortamlardan uzak durulmalıdır.


Leke Tedavisinde Kesin Çözüm var mi?

Cilt lekelerinin tedavisinde kullanılan lazer, kimyasal peeling, enzimatik peeling ve leke mezoterapisi gibi yöntemler, lekelerin görünümünü belirgin ölçüde azaltmada oldukça etkilidir. Ancak ciltte pigment üreten hücrelerin (melanositler) varlığı devam ettiği sürece lekelerin tekrarlama riski bulunmaktadır. Bu nedenle, tedavi yöntemleri lekeleri tamamen yok etmekten ziyade, lekelerin görünümünü hafifletmek ve yeni lekelerin oluşumunu önlemeye odaklanır.

Başarılı bir sonuç için:

  • Tedavi sonrası düzenli güneş koruyucu kullanımı,

  • Cilt tonunu dengeleyen leke açıcı ürünlerin kullanımı,

  • Uzman hekim tarafından belirlenen kontrol seanslarının yapılması,

  • Gerekirse kombine tedavi yaklaşımları ile desteklenmesi önemlidir.

Tedavi sonrası disiplinli bir bakım ve koruma protokolü, elde edilen sonuçların uzun süre korunmasına yardımcı olacaktır.

Rozase Girne Dermatoloji Etikan

Dermapen

Dermapen Nedir?

Dermapen, mikroiğneleme yöntemi ile cilt yenileme ve çeşitli cilt problemlerinin tedavisinde kullanılan bir kozmetik tedavi cihazıdır. Bu cihaz, cilt yüzeyinde kontrollü mikrokanallar açarak cildin kendini yenileme sürecini tetikler. Sonuç olarak, cilt daha sıkı, pürüzsüz ve genç bir görünüm kazanır. Dermapen, akne izleri, ince çizgiler, genişlemiş gözenekler ve cilt tonunda düzensizlikler gibi çeşitli cilt problemlerini hedef alır.
 

Nasıl Etki Gösterir?

Dermapen, cilde dikey olarak mikroiğnelerle giren ve ciltte mikrokanallar oluşturan bir cihazdır. Bu mikrokanallar, cildin kendini iyileştirme sürecini başlatır ve bu süreçte yeni kollajen ve elastin üretimi teşvik edilir. Ayrıca, bu mikrokanalların açılması, cilt bakım ürünlerinin daha derinlemesine nüfuz etmesini sağlar, bu da tedavi etkinliğini artırır. İşlem, ciltte minimal invaziv bir şekilde mikro travma oluşturarak cildin doğal yenilenme sürecini hızlandırır.
 

Hangi Amaçla Kullanılır?
 

  • Akne sonrası oluşan izlerin görünümünü azaltmak

  • Yüzdeki ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü hafifletmek

  • Cildin elastikiyetini artırarak daha sıkı ve genç bir görünüm sağlamak

  • Ciltteki genişlemiş gözeneklerin görünümünü azaltmak

  • Hipopigmentasyon veya hiperpigmentasyon gibi cilt tonu düzensizliklerini
    düzeltmek

  • Hamilelik veya hızlı kilo değişimi sonucu oluşan çatlak izlerinin görünümünü
    hafifletmek

  • Ciltteki çeşitli yara izlerinin görünümünü azaltmak
     

Avantajları
 

  • Dermapen, cildin doğal iyileşme sürecini tetikleyerek doğal sonuçlar sunar.

  • Cerrahi müdahale gerektirmeyen, minimal invaziv bir tedavidir.

  • Tedavi sonrası iyileşme süresi genellikle kısadır, bu da günlük aktivitelere hızla
    dönmeyi mümkün kılar.

  • Yüz, boyun, dekolte ve vücut dahil olmak üzere birçok bölgede güvenle
    kullanılabilir.

  • Tüm cilt tipleri için uygun olan bir tedavi yöntemidir.

  • Mikrokanallar, cilt bakım ürünlerinin daha derin katmanlara ulaşmasını sağlar,
    bu da tedavi sonuçlarını iyileştirir.
     


 

Tedavi Süreci

Dermapen tedavisi genellikle 30-60 dakika sürer. Öncelikle, cilt uygun bir temizleyici ile temizlenir ve lokal anestezik krem uygulanabilir. Bu sayede işlem sırasında ağrı veya rahatsızlık minimuma indirilir. Dermapen cihazı, belirlenen alanlarda cilt üzerinde gezdirilerek mikrokanallar açılır. Tedavi sırasında hafif bir batma hissi olabilir, ancak bu genellikle tolere edilebilir düzeydedir. Tedavi sonrasında, cilt bakım ürünleri uygulanarak cildin iyileşme süreci desteklenir.
 

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  1. Güneş Koruyucu Kullanın: Cilt, tedavi sonrasında güneşe karşı daha hassas hale gelir. Bu nedenle, yüksek SPF'li güneş kremi kullanmak önemlidir.

  2. Cildinizi Nemlendirin: Tedavi sonrası cildin nem dengesini korumak için nemlendirici ürünler kullanmalısınız.

  3. Makyajdan Kaçının: İlk 24 saat boyunca makyaj yapmaktan kaçının, bu cildin iyileşme sürecini destekler.

  4. Sıcak Ortamlardan Uzak Durun: Sauna, buhar odası gibi aşırı sıcak ortamlardan 48 saat boyunca kaçının.

  5. Cildinize Nazik Davranın: İlk birkaç gün cildinizi ovmaktan veya sert hareketlerden kaçının.

  6. Aşırı Egzersizden Kaçının: Tedavi sonrası 24 saat boyunca aşırı egzersiz yapmaktan kaçının.

  7. Alkol ve Kan Sulandırıcılar: Tedavi sonrası ilk 24 saat boyunca alkol tüketimi ve kan sulandırıcı ilaçlardan kaçının, bu morarma riskini azaltır.
     

Tedavi Sonrası

Tedavi sonrası, ciltte hafif kızarıklık, şişlik ve nadiren morarma görülebilir. Bu etkiler genellikle birkaç saat ila birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Cilt yenilenme süreci devam ettikçe, birkaç hafta içinde cildinizde belirgin bir iyileşme görebilirsiniz. Cildiniz daha sıkı, pürüzsüz ve genç görünecektir. Optimum sonuçlar genellikle 4-6 hafta sonra belirgin hale gelir.
 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Geçici Kızarıklık ve Şişlik: Tedavi sonrası ciltte geçici kızarıklık ve şişlik olabilir.

  • Morarma: Nadir durumlarda tedavi alanında morarma görülebilir.

  • Enfeksiyon Riski: Mikrokanallar nedeniyle enfeksiyon riski mevcuttur, bu nedenle hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.

  • Cilt Kuruluğu: Tedavi sonrası ciltte kuruluk görülebilir, bu durumda yoğun nemlendiriciler kullanılması önerilir.

  • Hafif Kaşıntı veya Hassasiyet: Ciltte hafif kaşıntı veya hassasiyet olabilir, bu genellikle kısa sürede geçer.
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Dermapen tedavisinin optimum sonuçlar verebilmesi için genellikle 3-6 seans önerilir. Seanslar arasındaki süre, cildin iyileşme sürecine bağlı olarak 4-6 hafta olabilir. Tedavi sonuçları, cildin durumuna ve tedavi edilen probleme bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavi planınızı belirlemek için dermatoloğunuzla görüşmeniz önemlidir.

Derma Pen Girne Dermatoloji Etikan

Plazma Pen

Plazma Pen Nedir?

Plazma Pen, cilt yüzeyine zarar vermeden epidermis tabakasında kontrollü mikrotravmalar oluşturarak kolajen ve elastin üretimini tetikler. Bu, ciltte sıkılaşma, kırışıklıkların azalması ve genel cilt dokusunun iyileştirilmesini sağlar. Cihaz, özellikle göz çevresi, alın, ağız çevresi ve boyun gibi hassas bölgelerde etkilidir.
 

Nasıl Etki Gösterir?

Plasma Pen, cildin birkaç milimetre üzerinde küçük bir elektrik arkı oluşturarak çalışır. Bu elektrik arkı, ciltteki gazları iyonize eder ve cildin yüzeyinde küçük, kontrollü yaralar açar. Bu mikrotravmalar cildin doğal iyileşme sürecini tetikleyerek yeni kolajen ve elastin üretimini artırır. Sonuç olarak, cilt sıkılaşır, ince çizgiler ve kırışıklıklar azalır, ve ciltte genel bir yenilenme sağlanır. İşlem sırasında ciltte oluşan küçük kabuklar birkaç gün içinde dökülür, ardından taze ve yenilenmiş bir cilt ortaya çıkar.
 

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • Özellikle göz çevresi, alın ve ağız çevresindeki kırışıklıkların tedavisi.

  • Cerrahi olmayan göz kapağı kaldırma işlemi.

  • Boyun, çene hattı ve yüzün diğer bölgelerinde cilt sıkılaştırma.

  • Yaşlanma lekeleri, güneş lekeleri ve diğer hiperpigmentasyon problemlerinin
    tedavisi.

  • Eski akne izlerinin ve yara izlerinin görünümünün iyileştirilmesi.

  • Vücutta oluşan çatlakların görünümünün azaltılması.

  • İyi huylu cilt lezyonlarının tedavisi.
     

Avantajları

  • Ameliyatsız bir yöntem olması nedeniyle iyileşme süresi daha kısadır ve cerrahi
    riskler taşımamaktadır.

  • Göz çevresi gibi hassas bölgelerde güvenle uygulanabilir.

  • Cilt sıkılaştırma ve yenileme etkileri, işlemden kısa bir süre sonra gözle görülür
    hale gelir.

  • Kolajen üretimi arttığı için elde edilen sonuçlar uzun süreli olabilir.

  • Ciltte minimal hasar oluşturduğu için yan etki riski düşüktür.

     

Tedavi Süreci

Plazma Pen tedavisi genellikle rahat ve hızlı bir süreçtir. İşlemden önce, tedavi edilecek alan temizlenir ve lokal anestezi kremi uygulanabilir. Cilt hazırlığı tamamlandıktan sonra, Plasma Pen cihazı cildin birkaç milimetre üzerinde tutulur ve mikrotravmalar oluşturulur. İşlem süresi, tedavi edilecek alanın büyüklüğüne bağlı olarak 30 dakika ile 1 saat arasında değişebilir. İşlem sonrasında ciltte küçük kabuklanmalar ve hafif kızarıklık olabilir, ancak bu etkiler genellikle birkaç gün içinde kaybolur.
 

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  1. Kabuklara Dokunmaktan Kaçının: Tedavi sonrası oluşan kabukları koparmayın; bu kabuklar doğal olarak dökülmelidir.

  2. Güneş Koruması: Cilt hassaslaşacağından, yüksek SPF’li güneş kremi kullanmalı ve güneş ışığından korunmalısınız.

  3. Cildi Nemlendirin: Cildin iyileşme sürecinde nemlendirilmesi önemlidir. Nemlendirici kremler kullanarak cildin toparlanmasına yardımcı olabilirsiniz.

  4. Makyajdan Kaçının: İlk birkaç gün makyaj yapmaktan kaçının; ciltteki iyileşme sürecini engelleyebilir.

  5. Cilt Bakımı Ürünlerine Dikkat Edin: İşlemden sonra cildi tahriş edebilecek ürünler kullanmaktan kaçının. Dermatoloğunuzun önerdiği ürünleri kullanın.

  6. Sıcak Duş ve Saunadan Kaçının: İlk 48 saat boyunca sıcak su ile duş almak veya saunaya gitmekten kaçının. Bu, cildin iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir.

  7. Yatış Pozisyonu: İlk birkaç gece, başınızı yüksek tutarak uyumaya çalışın. Bu, şişliği azaltmaya yardımcı olabilir.
     

Tedavi Sonrası

Tedavi sonrası, ciltte hafif kızarıklık, şişlik ve kabuklanma görülebilir. Bu etkiler genellikle 7-10 gün içinde kaybolur. Cildin tamamen iyileşmesi birkaç hafta sürebilir. İyileşme süresi boyunca cilt bakımına özen göstermek ve güneşten korunmak önemlidir. Sonuçlar, işlemden sonraki haftalar içinde daha belirgin hale gelir ve cilt sıkılaşması ve gençleşmesi gözle görülür.
 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Geçici Kızarıklık ve Şişlik: İşlem sonrası ciltte geçici kızarıklık ve şişlik olabilir.

  • Pigmentasyon Değişiklikleri: Nadir durumlarda, işlem sonrası ciltte geçici pigment değişiklikleri görülebilir.

  • Kabuklanma ve Soyulma: Tedavi sonrası ciltte kabuklanma ve soyulma meydana gelebilir. Bu, cildin iyileşme sürecinin bir parçasıdır.

  • Enfeksiyon Riski: Ciltte oluşan mikrotravmalar nedeniyle enfeksiyon riski düşük de olsa mevcuttur. Cilt temizliğine dikkat edilmelidir.
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

Plasma Pen tedavisinin etkisi, genellikle tek bir seansta görülebilir, ancak istenilen sonuçlara bağlı olarak 2-3 seans gerekebilir. Seanslar arasında cildin tamamen iyileşmesine izin vermek için genellikle 6-8 hafta ara verilmesi önerilir. Tedavi planınızı belirlemek için dermatoloğunuzla birlikte bir değerlendirme yapmanız önemlidir.

Plazma Pen Girne Dermatoloji Etikan

Mineral Aşı (Kalsiyum Hidroksiapatit)

Kalsiyum Hidroksiapatit (CaHA) Dolgular (Mineral Asisi) Nedir?

Kalsiyum Hidroksiapatit (CaHA) dolgular, cilt altına enjekte edilerek yüz hatlarını belirginleştirmek, hacim kaybını gidermek ve kırışıklıkları yumuşatmak amacıyla kullanılan bir dermal dolgu türüdür. CaHA, insan kemiklerinde doğal olarak bulunan bir mineral olan kalsiyum hidroksiapatitten yapılır. Bu dolgu maddesi, yaşlanma belirtilerini azaltmada etkili bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
 

Nasıl Etki Gösterir?

CaHA dolgular, mikroskobik kalsiyum hidroksiapatit parçacıklarının bir jel taşıyıcı içinde süspanse edilmesiyle oluşur. Cilt altına enjekte edildiğinde, bu jel hemen hacim sağlar ve kırışıklıkları doldurur. Zamanla, jel vücut tarafından emilir ve geride sadece CaHA parçacıkları kalır. Bu parçacıklar, kollajen üretimini tetikleyerek cildin doğal olarak dolgunlaşmasına ve sıkılaşmasına yardımcı olur.
 

Hangi Amaçla Kullanılır?

  • Derin nazolabial çizgilerin (burun kenarından ağız köşesine uzanan çizgiler) doldurulması

  • Marionette çizgilerinin (ağız köşelerinden aşağıya doğru inen çizgiler) tedavisi

  • Çene hattının belirginleştirilmesi

  • Yüz konturunun şekillendirilmesi ve hacim kazandırılması

  • El sırtındaki yaşlanma belirtilerinin hafifletilmesi

  • Gülme çizgilerinin giderilmesi
     

Avantajları

  • Doğal ve uzun süreli sonuçlar sunar.

  • Kollajen üretimini teşvik ederek cildin doğal yapısını destekler.

  • Ciltte anında dolgunluk sağlar ve zamanla etkisi artar.

  • Vücut tarafından doğal olarak emilebilen biyouyumlu bir madde içerir.

  • Cerrahi müdahale gerektirmeyen, minimal invaziv bir tedavi seçeneğidir.

  • CaHA dolguların etkisi genellikle 12-18 ay arasında sürer, bu da diğer dolgu türlerine göre daha uzun ömürlüdür.
     

Tedavi Süreci

CaHA dolgu uygulaması genellikle 30-45 dakika süren hızlı bir işlemdir. Tedavi öncesinde, uygulama yapılacak alan lokal anestezik krem ile uyuşturulabilir. CaHA dolgu maddesi, ince iğneler veya kanüller yardımıyla cilt altına enjekte edilir. İşlem sonrasında hastalar hemen günlük yaşamlarına dönebilir, çünkü iyileşme süreci oldukça kısadır.
 

Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

  • İlk 24 saat boyunca enjeksiyon yapılan bölgelere baskı uygulamaktan ve masaj yapmaktan kaçınılmalıdır.

  • Aşırı sıcak ortamlardan (sauna, buhar odası) ve yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır.

  • Tedavi sonrası şişlik ve kızarıklık oluşabilir; bu durum genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.

  • İlk birkaç gün boyunca yüzüstü yatmaktan kaçınmak tavsiye edilir.

  • Tedavi sonrası bol su içmek ve cildin nemli kalmasını sağlamak önemlidir.
     

Tedavi Sonrası

Enjeksiyon yapılan bölgelerde hafif şişlik, kızarıklık veya morarma görülebilir; bu yan etkiler genellikle kısa süre içinde kaybolur. CaHA dolgusunun sonuçları genellikle hemen görünür hale gelir, ancak tam etki birkaç hafta içinde ortaya çıkar. Ciltteki hacim artışı ve sıkılaşma, kollajen üretimi sayesinde zamanla artar.
 

Tedavi Sonrası Riskler

  • Enjeksiyon bölgesinde geçici morarma, şişlik ve kızarıklık olabilir.

  • Nadir durumlarda, dolgu maddesinin düzensiz dağılması sonucu topaklanmalar veya asimetriler oluşabilir.

  • Çok nadir de olsa alerjik reaksiyonlar görülebilir.

  • Enfeksiyon riski mevcuttur; bu nedenle işlem sonrası bakım önemlidir.

  • Vasküler tıkanıklık gibi ciddi komplikasyonlar çok nadir olsa da görülebilir ve derhal tıbbi müdahale gerektirir.
     

Kaç Seans ve Ne Kadar Aralıklarla Uygulanması Gerekmektedir?

CaHA dolguların etkisi genellikle 12-18 ay sürebilir. Dolgunun etkisi azaldığında, işlemin tekrarlanması gerekebilir. Seans sayısı ve uygulama aralıkları, kişinin cilt yapısına ve ihtiyaçlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavi planınızı belirlemek için uzman hekiminizle detaylı bir değerlendirme yapmanız önemlidir.

© 2025 by DA.

bottom of page